Dijital Tasarım Teknolojileri Ve Frank Ghery

“Frank hala bilgisayarı nasıl kullanacağını bilmiyor, demek istediğim, birisine fırlatmak dışında.” Yukarıdaki alıntı – Sydney Pollack’in 16 yıl önce bugün yayınlanan “The Sketches of Frank Ghery ” filminin kopyasından alınmıştır. Bu cümle bize Frank Ghery’nin mizah anlayışını özetliyor. Ghery’nin ofisi bilgisayar tabanlı teknolojiyi oldukça iyi kullanmaktadır. Hatta günümüzde bir çok program için referans alınmaktadır.

Bilgisayar programlarını daha ileriye götürme arzusu Ghery’nin ünlü kıvrımlı heykelsi yapılarından kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra her proje için dijital sürece başlamadan önce muhakkak geleneksel yöntemlerle tasarımını gerçekleştirmektedir. Üç boyutlu modellerin yanı sıra serbest el çizimleri, kolajlar, buruşturulmuş kağıtlar Ghery tasarımının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Ghery serbest el çizimleri için şu ifadeleri kullanmaktadır; “onları karalama olarak düşünüyorum ve benim dışımda kimse için bir anlam ifade ettiğini sanmıyorum. Projenin sonunda bu küçük çizimleri çıkarıyoruz ve esrarengiz bir şekilde bitmiş bina gibiler.” Bu sözleriyle serbest el çizimlerinin onun için ne kadar kıymetli olduğu anlaşılmaktadır. Ghery geleneksel olandan hiçbir zaman kopmamıştır. Dijitali tasarımları için faydalı bir araç olarak görmektedir. Ghery 20.yüzyılın en ikonik eserlerinden olan Guggenheim için yaptığı eskizlerle neredeyse binanın bitmiş halindeki kıvrımları inanılmaz bir doğrulukla yansıtmıştır. En önemli kısmı ise eskizlerinin Bilbao’da nehrin kenarındaki hareketi devam ettirmesidir. Ghery kalemiyle rüzgarla savrulan yelkenler ve su metaforlarını çok iyi bir şekilde anlatmıştır.

“Frank O. Gehry’nin mimarisinin anahtarı çizimlerindedir. Bir Gehry binası bir eskizle başlar ve Gehry’nin çizimleri farklıdır. El değmeden doğaçlama, sezgisel kendiliğindenlik duygusuyla karakterizedirler. İnce çizgi her zaman akıcı, iticidir. Çizimler mimari bir kütle veya ağırlık taşımaz, yalnızca gevşek yönler ve değişen mekansal ilişkiler ifade eder. Guggenheim Bilbao, Gehry’nin çalışmalarında ve mimarlık tarihinde dikkate değer bir dönüm noktasıdır, çünkü çizimlerinin doğaçlama taslak halini inşa halinde korumayı başarır. Gerçek uzayda bir eskiz, içine girebileceğiniz bir eskiz. Çizim, sanatsal düşüncenin evrimini – beyinden ele, kaleme, kağıda ve tekrar beyne – yakından kaydedebilen en yetenekli ortamdır. Gehry’nin yarım yamalak binasında yürümek, sürekli gelişen bir psikolojik uzay projeksiyonunda gezinmek gibidir. Sonuç: Her ziyaretçi her zaman tam merkezinde bulunur ve merkez sizinle birlikte hareket eder.” Christopher Knight Sanat Eleştirmeni Los Angeles Times

Antalya İç Mimarlık